Bir tesadüf
arkadaşım
İlhan Yardımcı sayesinde ulaşabildiğim, şimdilerde Amerika'da ve Datça'da mukîm
Okan Üstünkök hocamın, iyi bir eğitimci
olmanın dışında, bir yazar hem de üstad-ı Alem raddesinde hayatı ti’ye alan hiciv ve öyküleri yazmakta
olduğunu da bir vesileyle öğrendim. Hocam olarak tanıdığım Okan bey ile bu yazıların yazarı arasındaki paralelliği kolayca hissetim. Yıllar önce de böyle esprili, muzip ve hınzırcaydı. Kendisi Ege yöresinin konuşma ağzına oldukça hakim olduğundan bazı öykülerinde bunu ustalıkla kullanmış olduğu, bazı modern şiirlerinde de hayatla, çevresiyle ve alternatif sözüm ona tarihle dalga geçen cinaslı yaklaşımları gözünüzden kaçmayacaktır.
Okan Üstünkök hocam 1972- 74 yılları arasında Lisans üstü Restorasyon Bölümünde master eğitimim sırasında Tez hocam idi. Yarım bıraktığım eğitimimden dolayı Ayşıl Yavuz, Ömür Bakırer, Necva Akçura, Emine Caner, Cevat Erder, Okan bey ve rahmetli Alpay Özdural hocalarımdan özür dilerim.
“Orfeyus Arafta” sitesinde O'nun yazıları
Aziz Nesin'i çok severdim. Okancığım, aynı duygu ve zevki bana yeniden tattırdığın için ne kadar teşekkür etsem az olur. Acaba bu öyküleri kitap haline getirmeyi düşünmez misin? Sevgi ve hayranlık duygularımla... Vacit
YanıtlaSilUcundan, bucağından bugünlere de değinen, gülümserken insanı bir başka dünyaya götüren bu güzel öykü ve diğerleri dierim ilerde bir kitapta toplanır. Hocam, elinize, dilinize sağlık. Bu güzel öyküleri bizle paylaşan Sadık kardeşime de ayrıca teşekkür ederim.
YanıtlaSilAfedersiniz popomuza batan dikeniin bundan daha güzel anlatımı olur mu?
YanıtlaSilGerçekten ince ve zekice bir anlatım şekli var.
Kitap konusuna gelince orada duruyorum, aklıma yıllar önceki Koca beyoğlu pasajının bodrumunda yerlerde sürünen kitaplar geliyor benim gözüme, ne emek zahmet yazılmış basılmış satılmış ya da satılamamışkitapcıklar aklıma geliyor,ben duraklıyorum, Okan hocam da duralıyor...
Övgüleriniz için hepiniz sağolun. Sadık iyi ki bunları bloga koyuyor. Ben de böylece şımartılma fırsatı buluyorum.
SilTekrar sağolun. Belki yakında başka bir iki denemeyi de Sadık iletir. Onun kendi yazdıkları benimkilerden daha güzel.
Sevgiyle ve dostlukla,
Okan
Öykü 2015 yılında yazılmıştı. Anlatan (ve esin kaynağı olan) börekçinin 2019 yılı Mart ayında gülü soldu dediler. Camekânın nerede olduğu belli değil. Ilgınlar altındaki yeri de bütün yaz boştu. Üzgünüm. Huzur içinde uyusun.
YanıtlaSilÖyküleri Bloga aldığı için Sadık'a teşekkür ediyorum.
Okan Ü.
Okan hocam yorumlar tam o yazının altında çıkmıyor, Okan Hocamın yazıları bölümünün altında çıkıyor...
YanıtlaSilSadık
Okan'cığım, İç açıcı ve bir o kadar da acıtıcı iki hikayen için çok teşekkürler, kafana sağlık. Sevgiler ve iyi yıllar, sana, yavukluna ve tüm dostlara.
YanıtlaSil