KÖYÜN GAZI KALDI AZI
21 5 16 İzmir
İzninizle gendimi tanıteem. Adım Gazanfer. Bu da oğlum Ilgaz, elleenizden öpee. Ilgaz bu sene liseyi başleecek hayırlısınlan.
Şu sıralaa bizim kööde kimsenin ağzını bıçak açmeyyo. Merak etçeeseniz nedenini annadırım. Daha doğrusu merak etmeseniz de ben annatcem. Çünkülüm deyyom ki accık içimi dökem de ferahlayyem yoğusam patleecem, valla billa patleecem.
Efendim, şincik olay şööle.
Bizim buuda fasuuleden başka bişeyciklee yetişmez. Yıllaadır da böyleymiş. Dedemgil büyükleeden dinlemişlee, annadırlaadı. Her bişeyi denemişlee. Dutmamış. Garpuz yumurta gadan kalmış. Domatlaa kurtlanmış. Bezelyeyi bit basmış. Darıyı gargalaa yemiş, patatesi de kör göstübek. Oldum olası bi tek fasuuleden bereket almışız. Ama ne bereket! Anlatmağnan olmaz. Görmek gerek. Bir ek, yüz al, o derece yani. Tarlalaa dolusu fasuule de fasuule. Çalısından ağşesine, sırığından otrağına, bombasından barbunyasına gadan gari ne ekeesen ek. Bakım bile istemeyyo mübarek. Fışkıreyyo da fışkıreyyo. Hemşerimiz oleyyo bi Bülent aabeyimiz vaa, onun dediği gibi rabbim veedikçe vereyyo. Bu gadan zamandır alışmışık ama gene de her mevsim mahsulü görünces gözleemize inanameyyoz. Zamanı gelince gabzımallaa gamyonlaanı köğün dışına dizelee. Biz doplamaa bile gitmez, daa tarladaakene satarız. Onlaa adam getrip toplatır, çuvallatıp götrüllee. Onlaa çalışır biz gaavede pişpirik, okey oynaa, fanta, orulet içeriz. Keyfimiz de gazancımız da yerinde şükür. Fasuulenin hepsi satılmaz. Galanı gendimiz yiriz ama ürün öyle bol ki bütün yıl yi yi bitmez. Zabah fasuule, öğlen fasuule, akşam fasuule. Sünnet vaa, fasuule. Misafir geldi, fasuule. Oğlan, gız evleneyyo, düğün yemeği fasuule. Real Madrid gol attı, gelsin fasuule. İftarda fasuule, sahurda fasuule. Hergün baklava börek olsa bıkaasın ama biz fasuuleden bıktık mı? Ne gezee? Daha da olsa daha da yicez. Bağımlısı gibiyiz yani. Nesillee boyu deneamıza girmiş fasuule.
Bazan bi de bakaasın, tarlalaadan birinde gendiliğinden yeni bir cins çıkıveemiş. Şenlik oluu gari. Davul zurna, halay malay. Fasuule gaaşılaması deriz, bayramlaa solda sıfır kalıı. Fasuule bizim için o gadan şeydir, önemlidir yani.
Şu sıralaa bizim kööde kimsenin ağzını bıçak açmeyyo. Merak etçeeseniz nedenini annadırım. Daha doğrusu merak etmeseniz de ben annatcem. Çünkülüm deyyom ki accık içimi dökem de ferahlayyem yoğusam patleecem, valla billa patleecem.
Efendim, şincik olay şööle.
Bizim buuda fasuuleden başka bişeyciklee yetişmez. Yıllaadır da böyleymiş. Dedemgil büyükleeden dinlemişlee, annadırlaadı. Her bişeyi denemişlee. Dutmamış. Garpuz yumurta gadan kalmış. Domatlaa kurtlanmış. Bezelyeyi bit basmış. Darıyı gargalaa yemiş, patatesi de kör göstübek. Oldum olası bi tek fasuuleden bereket almışız. Ama ne bereket! Anlatmağnan olmaz. Görmek gerek. Bir ek, yüz al, o derece yani. Tarlalaa dolusu fasuule de fasuule. Çalısından ağşesine, sırığından otrağına, bombasından barbunyasına gadan gari ne ekeesen ek. Bakım bile istemeyyo mübarek. Fışkıreyyo da fışkıreyyo. Hemşerimiz oleyyo bi Bülent aabeyimiz vaa, onun dediği gibi rabbim veedikçe vereyyo. Bu gadan zamandır alışmışık ama gene de her mevsim mahsulü görünces gözleemize inanameyyoz. Zamanı gelince gabzımallaa gamyonlaanı köğün dışına dizelee. Biz doplamaa bile gitmez, daa tarladaakene satarız. Onlaa adam getrip toplatır, çuvallatıp götrüllee. Onlaa çalışır biz gaavede pişpirik, okey oynaa, fanta, orulet içeriz. Keyfimiz de gazancımız da yerinde şükür. Fasuulenin hepsi satılmaz. Galanı gendimiz yiriz ama ürün öyle bol ki bütün yıl yi yi bitmez. Zabah fasuule, öğlen fasuule, akşam fasuule. Sünnet vaa, fasuule. Misafir geldi, fasuule. Oğlan, gız evleneyyo, düğün yemeği fasuule. Real Madrid gol attı, gelsin fasuule. İftarda fasuule, sahurda fasuule. Hergün baklava börek olsa bıkaasın ama biz fasuuleden bıktık mı? Ne gezee? Daha da olsa daha da yicez. Bağımlısı gibiyiz yani. Nesillee boyu deneamıza girmiş fasuule.
Bazan bi de bakaasın, tarlalaadan birinde gendiliğinden yeni bir cins çıkıveemiş. Şenlik oluu gari. Davul zurna, halay malay. Fasuule gaaşılaması deriz, bayramlaa solda sıfır kalıı. Fasuule bizim için o gadan şeydir, önemlidir yani.
Şincik, siz de biliisiniz ya, fasuulenin şööle bir özelliği vaa: insanda, yani nası diyem, yüzünüze güllee, gaz yapeyyo, gaz. Bu gaz sadece insanda da olmeyyo. Bizde fasuuleden başka ürün olmayıncez tarlada galan çöpü sapı hayvanlaa yeyyo. Onlaada da aman diyem maşallah bi gaz, bi gaz. İster istemez havaamız bundan etkileneyyo. Biz alıştık ama dışaadan gelenlee galdırameyyo. Gabzımallaa gamyonlaanı o yüzden köğün dışında bırakeyyo. İşçilee de mahsulü çabucanak apar topar iki günde kaldırıp gaçeyyo. Bize heç bi şeyciklee olmeyyo. Çoluk çocuk hepsimiz gazla doğmuş, gazla büyümüş, fasuule yiye yiye de yıllaa yılı aile boyu af buyurun gaz çıkarı çıkarıveemişiz ağnadınmı. Budur yani.
Muhtar anlattı. Eskilee bizim köğdeki bu bereketin gaynağını bilenlere sormuş. Onlaa da demişlee ki fasuulenin çıkarttırıveediği gaz havadan ağır olduğunnan sizin oree çökeyyo. Sizin tarlalaa böylece gendiliğinden doğal sera gibi çalışeyyo. Ayrıca da havanız vaa ya, işte o esas itibariyle gaz halinde gübre olduğunnan doprağın bereketini o sağleyyo demişlee. Böyle bi şey dünyanın başka yerinde de olmeyyomuş. Bi tek bizim köye has, eyi mi? Eyi, ama bunun tehlikesi vaa, bilmeyyoduk. Çıkan gaz aynen piknik tüpleendeki gibi yanıcı. Tevekkeli sekiz on sene önce bizim peder, nur içinde yatsın, ağıla girdiidi de inekleri sağmadan önce hele bi cuvara yakem bakem deyince havalandırmasız ağıl havaya uçtuudu. Dört ineğimiz telef oldu, arada peder de gitti. Nedenini o zaman anlayamadııdık. Hatta valde cenazede ‘‘cuvara öldürdü benim herifi, kaç kere söyledim. Len Gazi bey, bırak şu mereti, pis pis de gokeyyo dedim ama dinlemedi’’ dedi de amcam ‘’iyi ama yenge ineklee de sigara içmeyyodu ya, onlaa niden getti?” deyinces uyandık. Öölecene öğrendik ki meğersem suçlu cuvara değil fasuule gazıımış.
İki yıl önce şeherden birilee geldi. Köğün havası dokundu, fazla kalamadılaa ama soğnadan muhtara tilifon etmişlee. Bizim gazın fazlasını toplayıp Yel-Gaz adıyla pazarlamak için anlaşıldı. Len bizim gaz ne gıymetliymiş len, valla helal ossun. Daş atcez de golumuz mu incincek disenya? Zaten yellenip dureyyoz, eh accık daha yellenip daha çok para gazanceesek bundan eyisi guru gaysı dedik. O akşam hepsimiz evde biree çanak fazladan fasuule yidik. Ne vaa ki soğnadan işlee accık çenişti. Şirket köğlüyü ortak etceedi ama meğersem mevzuat uygun diğelmiş, olmadı. Ziyanı yok dedik. Paralaa gessin de vaasın ortak olmayıvereem. O günleede bi tek benim Ilgaz huysuzluk etti. ‘’Buba’’ dedi, ‘’ben bu işi beğenmeyyom. Bu gaz dışarı çıkaasa, hayır bu gaz elbet dışarı çıkeyyo haliyle de, yani deyyom ki köğden dışarı çıkaasa tarlalaan bereketi gaççek. Gazımız gideese gaz olmadan fasuule nası yetişcek?’’ dedi. Bak şincik! ‘’Lan oğlum, biz de fasuuleyi daa çok yiriz, hayvanları da daha eyi besleriz, köğcek daha çok gaz çıkarırız, herbişeye yetee, oluu bitee’’ dedim ama oğlan aykırı aykırı gonuşeyyo. ‘’Olmaz buba, hele bi düşün bakem. Şirket gazı sana bırakmeecek ki. Ne gadan çıkarıısan o gadan götcek. Soğna nolcek? Sen de biliyonku fasuule gazsız yetişmeycek. Eee, ne gerek vaa şincik gazı köyden çıkarıp doğanın dengesini bozmağa? Üstelik o gazda benim de hakkım vaa. Siz bu gazı dedeleeden devraldınız, çocuklaanıza, torunlaanıza devretmezseniz olmaz. Doğanın düzeni bu. Çıkaadığımız gazı elden çıkaameycez. Çünkülüm gaz bi kez çıktı mı bi daha girmez gaari. Durduk yerde dengeyi niden bozdurcez, hele di bakem’’ dedi. Annesi de oğlandan yana çıkmaz mı? ‘’Bey, çocuğu dinlesen eyi olcek. Senin adın Gazanfer deye gaz işini herkeşleeden iyi bilcek değelsin heral. Onun da adı Ilgaz. Boşuna Gazi dedesi onun adını ööle gomadı ya. Bak, gaz işini hepsinizden eyi düşüneyyo maşşallah’’ dedi. Oğlan eyice şımardı. Susturameyyom. ‘’Bak buba, bu şirket seni beni gaz ırgatı yapcek. Şincik ne güzel padiron gibi bütün gün
gaavede kakara kikiri yapeyyoonuz ama şirkete işci oluncas ööle yapamazsınız, sömürülüüsünüz. Benden söylemesi’’ deyip duruu. Sonunda ’’get lan, bacak kadar çocuğun aklıyla mı iş yapcez? Alt tarafı accık yellenip para kazancez. Pişmiş aşa su katma!’’ dedim, kestim attım. Oğlan da anası da tırstı, oturdu. Hah şöyle ya! Aaa!
Ertesi ay koca bir heyüla getirip aha şuree gurdulaa. Tanklaa, borulaa, vanalaa, bissürü şey. Başladılaa ne gadan gaz vaasa çekip almağa. Ortalığı alışmadığımız bir koku yayıldı. Temiz havaymış, ne bilcez? Gaz gidinces ‘’hadi bakaam, herkeşin çıkardığını göreem, gaz gessin, ona göre para vereem’’ dediler. Ayıptır söylemesi hepsimizin işte oralaana birer elektironik gazölçer mi neyse gaari bi cihaz soktulaa. İki günde bir gelip gelip ne gaden gaz çıkmış deye bakeyyolaa. Köydeki bir iki hani işte accık oynak aargideş dışında bu soktukları kimsenin hoşuna gitmedi ama nolcek canım dedik. Dedik demesine de yahu öldür allah bi guruş para gelmeyyo. Yok ana yatırım, yok gaçak payı, yok pompa tamiri, habire mesarif, habire mazeret. Sonunda paradan umudu kestik de bari yeni mahsul fasuule çıksın ki seneye yiyceemiz aş, çıkarceemiz gaz ossun demeye başladık. Ne var ki ektik, bekleyyoz, ama ne mümkün, fasuule yok. Bir iki tohum accık filizlendi. O gadan. Onlaa da boyunlaanı eğdi, guruyuveedi gitti. Galdık mı hepten fasuulesiz? Hiç yok. Zıfır. Önceden depoladıklaamız dirsen nirdese suyu çekti, bitti bitcek. Şincilik hala zorlayıp accık biraz gaz çıkareyyoz ama çıkaadığımız gaz gendi tarlalaamıza değel hüp diye toplayıcıya gideyyo. Yani gafeye dank etti ki hakketteyn de gaz olmazsa fasuule yok, fasuule olmazsa da gaz çıkmeyyo. Olay aynen Ilgaz’ın dediği gibi oluveedi. Ver yelini ellere vur elini yerlere durumundayız. Önden o gadan hevesliikene şincik herkeş ‘’ya biz bu dengenin bozulmasına razı olmakla iyi etmedik, ne yapsak ne etsek?’’ diye şaşkın şabalak dolanıp dureyyoz. Tarlalaa bomboş. Afedersiniz kıçımızda da gazölçerlee. Bugüne gadan bir ödeme yapılmadığı gibi nakliye mesarifi deye geçen ay muhtarlığa yığınla da borç çıkaamışlar. ‘’Yahu ne nakliyesi? Biz burda yelleneyyoz, siz aha şuracıktan topleyyonuz’’ deycez ama kime? Ortada sorumlu kimse yok ki. Muhtar gidip adamlaalan gonuşmuş. ‘’Bize dışaadan fasuule getriverin de gaz çıkaraam yoğusa bu iş olmeycek’’ demiş. Onlaa da ‘’hadi len! Bize ne? Gidin gendi fasuulenizi gendiniz bulun. Siz bize gaz çıkarıveemezseniz gendiniz biliisiniz, bunun sonu eyi olmaz, haberiniz ossun’’ demişler. Galdık mı dızdımlak?
Son gelen haberi görü şirket bu iş çalışmeycek diye tesisi sökme gararı almış. Olan bizim güzelim fasuule-gaz düzenine oldu. Şeyimize taktıkları zamazingolaa da cabası. Bakaam onnarı nası çıkaaceklee? Çıkaamazlaasa ömür boyu galcek gari oramızda meretler. Eh, haketmedik de sayılmaz.
Şincik eğri oturaam doğru konuşaam. Oh ne güzel yellendikçe bedavadan para gazanıveecez deye salak gibi açgözlülük ettik, hem fasuuleden hem gazımızın bereketinden olduk. Keşke oğlanı dinleseemişdik de gazımızı köyün dışına çıkarttırmaseemişdik. Ahh ahh. Yel Gaz ha? Al sana yelgaz. Bizim mis gibi gaz yel oldu gitti. Şincik bul nirden bulceesen gaari fasuule, ye de çıkaa gazı göreem bakaam eski dengeyi gurubilcen mi?
Benim Ilgaz dutmuş köyün ortalık yerinde bilgiç bilgiç ‘’ben demiştim, işte vahşi gapitalizm budur’’ deye herkeşin yarasına tuz baseyyo. Bi şey değel dilini tutmazsa valla birinden dayak yeycek. Herkeşlee ne güzel eskiden gaz küpüydü, şu sıralaa sinir küpü olduk. Gaz gaçırmanın gazancı da gaçtı, keyfi de vesselam. İşin sonu heç eyi görükmeyyo.
Köğün derdiyle sizin de başınızı ağrıttım, bağışlayın gaari. Hani ukalalık etmek gibi olmasın ama söylemesem olmeecek: Siz siz olun aman diyem vaasa elinizdekinin gıymatını bilin, sakın ha üç guruşa tamah edip kime kimseye dengenizi yengenizi bozdurtmaan. Hele de vaa ya üç guruşluk gaz için orlaanıza dokundurtmaan, alet malet sokturmaan. Valla billa değmeyyo.
Hadi bakem sağlıcağınan galın. Böyyükleen elleenden, göççükleen yanaklaandan öpeyyom. Biz pek beceremedik emme siz barim gendinizi eyi bakın. Gaz geldi mi çıkarıverin getsin. Ferahlaasınız. Benden söölemesi.
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder