5 Haziran 2021 Cumartesi

Aslında yok birbirimizden farkımız / Okan Üstünkök

 

YIL  İKİBİNONDOKUZ  AYLARDAN OCAK

ACI ÇEKMESİN DİYE  İĞNEYLE UYUTULACAK

Takvimin kapı aralığından bakıyordum. Gazetelerde bir haber:  

“Edirne’de geri dönüşüm malzemesi yüklü bir talika (yaylı at arabası) çeken at, açlık ve bitkinlik yüzünden  yol kenarında yığıldı. Edirne Belediye Başkan Yardımcısı, kaburga kemikleri kırılan atın iç kanama geçirdiğini belirterek, ‘Sahibinin de izniyle at, daha fazla acı çekmemesi için iğneyle uyutulacak’ dedi.

Haberin görüntülü ayrıntısı için:

https://www.youtube.com/watch?v=0RGZt9do2u4


    ASLINDA YOK BİRBİRİMİZDEN FARKIMIZ

 

onlar da senin benim gibidir

benden buraya kadar

derler günün birinde

onların da varsılı yoksulu  şanslısı  bahtsızı  var

kimi bakıcının elinde

okşanır   gün  aşırı kaşağılanır 

kim bilir belki kokular bile sürünür

kimi sadece sürünür

kırbaçlanır  deh çüşle aşağılanır

yaşamı boyunca

kemikleri  sayılır  

sonunda bir gün olduğu yere yığılır

kırılır

deriden fırlayacakmış gibi duran o kaburgalar

gülü solunca

aç biilaç   bitkin ve halsiz

senin gözün yaşarır  burnunun direği sızlar

çaresizsindir  çaresizsindir  çaresizsindir  çaresiz

Müstef’ilâtün Müstef’ilâtün Müstef’ilâtün Fâilün

atlarımız   eşeklerimiz   tavşan  ve  köpeklerimiz

kuşlarımız  balıklarımız  kertenkelemiz  kedimiz

hepsi ve hepimiz    

aynı durumda

edirne’de  ardahan’da  erzurum’da  bodrum’da

bir kesim gümüş kuşamlıdır  bakımlı  ihtimamlı

berberli  veterinerli masajlı saunalı ve  hamamlı                                                                          

bitkiler bahçıvanlı gübreli  ilaçlı  seralı ve camlı

bir  kesim  ise hüdâyî-nâbit’’tir 

bobiciğim benim”  değil ‘’it’’tir

yüzüne  bakılmaz  bile  

yok birbirimizden farkımız

beyaz at sadece talika  çekmiyordu

onun ve insanların çoğunun çektiği

aslında  çiledir  çile...

 

 

-------------

Hüdâyî-nâbit :

1. Ekilmeden kendiliğinden biten (bitki): ''Kimsenin yed-i temellüküne geçmemiş olan dağlardaki hüdâyi-nâbit ağaçlar mubahtır''  (Cevdet Paşa).

2.  Sâhipsiz, başıboş, kendi kendine yetişen (kimse): “Hüdâyi-nâbit bir delikanlı.”


VE SÖZCÜ GAZETESİ KÖŞE YAZARI 

YILMAZ ÖZDİL’DEN BİR PARAGRAF: (4 Haziran 2021)

 

    İzmir Kuş Cenneti’nde pelikanları mangal yaptılar. Sakarya’da midilli cinsi minik atları çalıp, kilosunu sekiz liradan kasaba sattılar. Antalya’nın simgesi Akdeniz foku’nu kafasına vura vura katlettiler. Sahillerimize habire kurşunlanmış yunus cesedi vuruyor. Kurban bayramında elinden kaçırdığı boğaya tüfekle ateş eden var. Abant’ta beygire tecavüz eden mühendis yakalandı. Uçak için apronda deve kestiler. Geçen ay Zonguldak’ta hayvanat bahçesinden geyikleri çalıp yediler.

İnsan olarak yaşamak zaten zor ama, bu ülkede hayvan olarak yaşamak çok daha zor.  

 

1 yorum:

  1. Bu yazıldıktan sonra Ada'nın fayton atlarını Hatay tarafına yolladıkları haberlerini izledik. O atcağızlar da orada telef olmuşlar. Kendimi toparladığım zaman onu da yazmaya niyetliyim ama bu tür yazı yazarken çok canım acıdığı için tırsıyorum da. Laylaylom yazmak bu yaşta daha rahat. Neyse, bakalım...

    YanıtlaSil