BİRKAÇ
FOTO VE BİR GÜZELLEME

Fotoğrafların bir harika. Makinanın deklanşörüne basmaktan daha öte bir şey fotoğraf çekmek. Güney batı Anadolu eski kentlerini yıllarca fırsat düştükçe ben de senin gibi gezdim. Bence gezmek için en iyi mevsim ilkbahar sonu, yazın başlangıcı. Sonbaharda yağmur altında tatları da kokuları da bir başkadır, onları başka zaman anarız. Şimdi Nisan ya da Mayıs da hava ılıman, ışık alabildiğine bol ve doygun ve gündüzler gittikçe uzarken, terlemeden, sıcaktan bunalmadan ve en önemlisi de susamadan saatlerce gezebilirsin ören yerlerinde. Bu mevsimde Phaselis'te, Termesos da ağaç gövdelerinde ve yerlerde orman sarmaşığı, mantar ve siklamenler açar pıtrak gibi. Eski duvarların dibinde, koyu gölgeler içinde koyu pembe renkli olurlar. Hayran, hayran seyrederim onları. Hatta bir keresinde üç, beşini kökledim de eve getirdiydim, amacım saksıda onları yaşatmaktı ama hayatlarına kast etmişim zavallıların, ormana hasret ölmüşlerdi hepsi, pişman oldum ve üzüldüm.
O antik şehirleri gezerken bana hem çok uzak, hem çok yakın gelirlerdi sanki daha once oralarda yaşamışım gibi. Dinlerdim rüzgarı, eğer etrafta bir insan kalabalığı yoksa, o estikçe hem can verirdi bana, hem eski bir müziği fısıldardı kulaklarıma.
Devamı için...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder