BİR MEKTUP
Genç adam elinde titreyen çizgili
defter sayfasına içi titreyerek bakıyordu. Biraz önce eski bir defterin ortasından
çekip çıkardığı kağıt parçasıydı bu. O beyazlığa dalınca gözleri, O küçükcük
defter sayfası büyüdükçe, büyüdü, görüşünü kapattı bir an sonra başka bir şey göremez oldu. O
kadar zaman okula da gitmişti ama hiç bir zaman, değil bir kağıt karşısında bir deftere bile
yenik düşmemişti. Şimdi o sayfacığın bir
dağ olup üstüne, üstüne yürüdüğünü, kement olup boğazına sarıldığını, yavaş
yavaş gırtlağını sıkmaya başladığını görüyordu. Karnında başlayan sancıları
giderek sıkıntıyla gelen kasılmaları
gerçekten hissediyordu genç adam. Gözlerini zorlukla elindeki sayfadan ayırıp, bu
sanrıdan kendini çekip çıkardı. Endişeyle çevresine bakındı. Gayet iyi tanıdığı
tek göz gecekondunun birkaç ay önce boyadığı kireç badanalı duvarları ona
yabancılaşmışlar endişeyle bakıyorlardı. Kendini başka bir yerde sandı bir an
için. Bitkindi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder