YA SONRASI?
Bundan bir süre önce “Fatih Paşa Mahlesi, Şeftali geçidi bütün bu olaylardan sonra bir kentsel dönüşüm kazasına uğramadan bende kalan anılarımı tazeleyip, içimi dökmeye devam ediyorum.” demiştim. Bir Kayseri deyimi; “Bir dost gelip, bir düşmanlık etmeden, olayı bitirelim” der. Yani dost ile ya da iyi niyetle başlanan bir olayın zaman içinde beklenmeyene dönüşebileceğini anlatır Bende uyanan endişe “Kentsel dönüşüm kazası korkarım şehirlerin görünüş ve karakterleri birbirlerine benzetecek, Şah iken Şahbaz olacak şehirlerimiz” veya artık var olmayan köylerimiz ve ilçelerimiz..” demişim.
Diyarbakır’dan apar topar İzmir’e gidiş için ayrılmamızın üzerinden elli beş, altmış yıl geçti, tam bir ömür. Ama hâlâ çocukluğumun sadece üç, dört yılımı geçirdiğim bu kentte, bir kadim medeniyetin içinde yaşamış olmakla kendimi şanslı kabul ederim. O zamanların şehrin de hakim olan hava, çocuk gözüyle, ancak masalımsı hikâyelerde olurdu. Sakin, ağır başlı ve Memleketin diğer yörelerinden farklı. Gerçek Diyarbakırlılar. etnik aidiyetleri ve inanışları nasıl olursa olsun hepsi bu kentin soylu kent...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder