17 Şubat 2021 Çarşamba

Fatih Paşa Mahlesi anıları

 DÖRT AYAKLIDAN SAL BENİ

I

Bugünlerde bir şey uykularımdan uyandırıyor beni. Akşam televizyonda dinlediğim haberler mi hazımsızlık yaratıyor acaba? Karanlıkta sersem sersem boşluğa bakarken, kalın taş duvarlı, dar pencereli ve düz beton damlı tek katlı bir ev görüyorum. Uyku sersemi olmasam ben burayı tanıyacağım. Yoksa ne işi var benim rüyamda, değil mi? Ama bir gece evin karşısındaki duvarda bir levhayı seçebildim, koyu mavi üzerine beyazdan “Şeftali geçidi” yazıyor, altında sola doğru bir ok. Yahu, ben bu sokakta üç buçuk yıl yaşadım, bu bizim ev! Diyarbakır sur içindeki bu sokağın köşesindeydi. Bu sokak levhası bizim ilk pencerenin tam karşısındaydı, perdeyi açınca o levha “Merhaba” derdi, bize.

Şeftali Geçidi sokak olamamış ama sokak adayı bir açıklık. Sokaklar arasında geçit veren,  arnavut kaldırımı Dicle taşı döşeli, uzunca dar bir yoldu bu, Aralık da denir başka yerlerde. Tastamam yedi dönmesi vardı bu geçidin. Yani büküle büküle  giderdi. Köşedeki bizim evden başlardı bu geçit...


Bu yazının devamını okumak için lütfen buraya tıklayınız        ./...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder