17 Temmuz 2019 Çarşamba

Orfeyus

ORFEYUS ARAF'TA
 
Adam uzunca sayılan bir yürüyüşten sonra, genişçe bir tünelden geçip, sonunda ışığa kavuşmuştu ama gözlerini bir süre açamadı..  Alıştığında ise bir kıyamet kalabalığının ortasında kaldığını gördü. Işık ta ne ışıktı doğrusu; sarımtırak boz bulanık bir yarı aydınlıktı, hiçbir şeyi net göremiyordu.  Zaten son yıllarda artan katarakt ile görüşü iyice zayıflamışken o kaza vuku bulmuştu. “Keşke geçen hafta o randevuya gidip göz ameliyatını halletseydim” diye içinden geçirdi. Aklına göz doktoru kadın geldi lambır, lumbur. Ayağında plastik alçak topuklu terlikler, uzun ojeli tırnaklar vs. midesi kalktı. “Boş ver” dedi, “Zaten burada da görülecek fazla bir şey yok” diye mırıldandı kendi kendine. “Yine de iyi görüyorum, sayılır ”.

.. Adam etraftakilerden uzun olduğu için kalabalıkların üzerinden taa ufka kadar rahatça bakabiliyor ve görebiliyordu. Ufukta bulutlara kadar yükselmiş, başı dumanlı bir karaltıyı gördü, ne olabilir diye düşündü. Bazı şeylerin yeni yeni farkına varıyordu Adam. O kazayı, bir anda dünya değiştirdiğini, bir ışıksız tünelden yürüyerek geçtiğini, böyle bir ucsuz bucaksız görünen ovada başkalarıyla birlikte toplanmakta olduğunun yeni farkına varmıştı.

Devamı ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder