KANTİNDEYİZ KANTİNDE
Meşhur Mevlüt’ten çay almışız, (meşhurluğu şurdan, İdari, ilimlerden bile
tost ve Meyko kola içmeye gelirlerdi, o tarihlerde), o rahatsız alçak masalarda. tabaksız,
sıcak çay dolu cam bardaklar elimizde, (Şimdilerde kağıt bardaklar var) tek
kaşıkla karıştırmışız çaylarımızı hepimiz. Oturuyoruz, Kakara kikiri, çözülen
makarada iplik misali; doluya da gülüyoruz, boşa da. Orta holde bütün
canlılığıyla bir takoz maçı gidiyor ki çığlıklar okulu sarmış dense yeridir.
Vedat’ın elinde bir kalem, nerden bulmuşsa bir kağıt parçası. (Genelde biz mimarlarda kalem olur da kağıt olmaz, onun için mermer ve formika masalara doğrudan aplikasyon yapılırdı) Bir şeyler
çiziyor, biz de onun üzerinde söylenebilecek en olmazı
söyleyip, masada kırılıyoruz gülmekten.Devamı için...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder