AYAKLARINI SÜRÜYE SÜRÜYE YÜRÜYEN ADAM
Blog okurlarına açıklama:
Blogun yazarlarından üçü, aralarında anlaştılar. Birinin yazdığı öyküye diğerleri farklı "son"lar önerdiler.
Söz konusu öykü Ayaklarını Sürüye Sürüye Yürüyen Adam. Okan Üstünkök tarafından yazıldı.
Öykümüz özgün haliyle şöyle biter:
Sürücünün sigaradan kartlaşmış sesi duyuldu. "Feneeer. İnecek var mıydı?" "Var!"
Ayaklarını sürüye sürüye kapıya geldi, indi. Otobüs, arkasında pis kokulu bir duman bırakarak gitti. Hava kararmıştı. Ortalıkta kimseler yoktu. Fenerin ışığı çakıyordu. Ayaklarını sürüye sürüye uçurumun kıyısına kadar geldi.
Tertemiz Karadeniz havasını içine çekti, rahatladı. "Ohhh" dedi, "nihayet..."
Ertesi sabah Fener altındaki kayalıklardan olta sallayanlar kıyıda bir erkek cesedi buldular. Buranın yabancısı olmalıydı. Geceleyin karanlıkta Fener önünde ne işi vardıysa uçurumun kıyısına geldiğini herhalde fark etmemiş, yardan aşağı düşmüştü. Kazaydı, besbelli.
***
Öykünün tamamını ve diğer değişik sonları okumak için... tıklayınız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder