Perde arkası web


WEB HİKAYELERİ  I. “OFF THE RECORD”

Biliyorsunuz  bilim insanları dinozorların akıllarının biraz kıt olduğu kanısındalar, bizler hariç tabii. Dinozorlar olarak,  mezuniyetten kırkbeş, elli yıl sonra Okulda geçirdiğimiz yıllarda yaşadığımız anıları ve şahane resimlerimizi paylaştığımız ve ileride, hani merak eden olursa bizim torunlara bir hatıra olarak kalsın diye bir Albüm ve internette bir  web sitesi hazırlamaya başlamıştık ya, bilen bilir, daha yapım aşamasındayken yayımlamıştık. İlgi duyan herkes kelle fotolarını, ve geçmiş hikâyelerini veya grup fotolarını, bulabilirse tozlu raflardan indirip üfledikten sonra şimdi cep telefonu dediğimiz ama aslında insanların eli ayağı olan o şeytan icadıyla resimlerini hafızasına kaydedip Ahmet hocanın adresine doğru “Ya Allah” deyip gönderiyorlardı. Bazıları:

“Ahmet biraderim, aha işte bendeki resimler, istediğin gibi kullan oğlum. Sana güveniyorum. Bunları bir şantaj malzemesi olarak kullanmazsın de mi hocam?” Ya da:

“Hocam naçizane, bulabildiklerim bunlar. Hatırlarsın biz stajımızı Hirfanlı’da yapmıştık, yılı da MÖ 68 di. Siz bizi ziyarete gelmiştiniz, hatırladınız mı?” e-mailin altında bir not: Send by veya posted by falan filan marka telefon.

“Neyi hatırlamam lazım ulan? İki satır daha yazsanıza! Parmaklarınız mı yorulur?”

Tabii ne olduklarını çıkaramazsa Sitemizin Bodrum Ofisinde kafasını yumruklar “Hatırlasana lan!” diye.

Bu ofisi bilir misiniz bilmem. Harika bir yerde, Bodrum Gümüşlük’te, deniz kenarında. Beyaz badanalı bir Bodrum yapısı. Ofisin içi çok düzenli, tertipli. Ne ararsanız kolayca bulup çıkarırsınız dersem Ahmet hocama haksızlık olur. Konu ciddileştiğinde ortalık ne kadar dağınık olursa olsun hocanın gözünden bir şey kaçmaz. Allahtan web sitesi müstakbel sakinleri her şeyi elektronik ortamda paslıyorlar da somut belge  ve fotolar zarflardan çıkıp, dağılıp da ofisin bu düzenini bozamıyorlar. Güçlü bir alt yapımız var. İki masaya dağılmış üç monitor ve biri laptop, üç güçlü bilgisayar ve iki kamera. Bu GIA[1] büromuz 7/24 devrede olan UPS ile verileri koruma altına alıp yayına hazırlıyor, ayrıca internet fiber optik alt yapısı da server sağlayıcı şirket tarafından özel koruma altına alınmış durumda, ofiste havada sinek uçsa güvenlik harekete geçer evelallah.

Sizlerin bunlardan haberiniz yok tabii. 

Gelen evrak-ı metrukenin ilk tasnifi Ahmet  hocamız tarafından yapılır. Malzemeleri ayırıp, sıyırıp kayda değer olanı olmayanı şahıslar adına açılmış bilgisayar dosyalarına tıkıştırır. Ekranda kedi eniğini bulamaz görünüşü olsa da aslında kafasındaki mantığa göre her şey tertiplidir. Mezunların mezuniyet listelerini ilgilendiren  konuları, mezuniyet yılı, bölümü ve soyadı değişiklikleri ve ya vefat mefat doğrudan bendenize havale edilir. Ahmet hoca kişisel bilgi ve belgelerden kıymeti harbiyesi olanları “Gereği yapıla” diye Ankara büromuzdan bana veya web  yazılımcısı, programcı Cin Okan’a (Cin gibi iş bitirici eleman kardeşimiz bu ünvanı hakediyor) gönderir. Şebekemizin diğer bir ayağının da Bursa’da olduğunu biliyorsunuz. Orada oturan ilk yapımcımız  Turgut Reis Maliye Nazırımızdır.. Mali soruları O cevaplar. Görüldüğü gibi yurdun dört köşesine yayılmış kuvvetli bir alt yapıya sahibiz, sizin anlayacağınız.
Bazen site sakinlerimizden internette yayınlanan bilgi ve belgelerle ilgili bir mesaj gelir:
“Ahmet hoca, sana iki fotoğraf gönderdim. Birincisinde ayaktakilerden soldan ikincisi atın yanında dikilen  bizim Ferruh. Kendisi bizden çok sonra mezun olmuştu, galiba 1975 gibiydi. Sizin listelerde 74 görünüyor. Düzeltilmesini rica ediyorum. Daha önce de söyledik kardeş, nedense aynı duruyor. Sitemlerimin kabulünü rica...”
Baş müsahhih Ahmet vakit ayırır bakar,  sağa sola sorar, cevap yazar:
“Oğlum nerde gördün yanlış olduğunu? Ferruh yazıyor. Dişlek Ferruh. Mezuniyet .yılı da 1975 MÖ diye düzeltilmiş.” Biraz sonra:
“Yoo, aynı duruyor Amet. Send by falan flan  marka smart phone...” der soruyu soran.
“Ulan bulaştırma beni kendine! Siteye doğru dürüst bir bilgisayardan giriş yap, bak bakalım! Avuç içinden bakıp o gözlüklerle neyi, nasıl görüyorsun?” Aradan zaman geçer bizim sakinimiz geri dönüş yapar.
“Haklıymışsın bilader..”
Açıkcası yaptığımız site amatör çabanın sonucu. Kurgu basit, arka plan basit, başlıklar ve mönüler de öyle. Bütün hepsinden güzeli ve değerlisi, kırkambarda toplanan anılar. (Gençler soracaklar kırkambar da neresi abi? Çukur ambar mı? diye. )  
Sekiz yüz küsur mezunumuz içinden üçyüz elli iki site sakinimiz anılarını bizimle paylaşmayı kabul etmiş durumda. Bütün arkadaşlarımız adına kendilerine minnettarız. Onlar gerçek bir hazine.
Sayfalarımız arasında, unutamadıklarımız var, emeği geçen hocalarımız var, stajlar, geziler, balolar var. ama bazı resimlerin açıklamaları yok, açıklaması gönderenin kendinde saklı, nedense. Balo resimleri yazısız ve sıralanmamış. Yüzlerinde maskeler, tebdil-i kıyafet vs. gel de tanı. Biz de öylece koyverdik yayına. Bir gönüllünün düzenlemesine ihtiyacı var...
Resimdeki hazirûnun sıfatları bile seçilmezken, ne vesileyle çekildiği ve ne zaman çekildiği bilinmeyen bir fotoğrafın altına Ahmet ustanın açıklama yazacağını beklemek en azından saflık olur. Ama elinden geleni yapar Allah için. Gelen resimler içinde şahsın kelle resmi olmaması hallerinde  bile  mevcut resimler içinde araştırır, bulur ve grup resimleri içinden o kelleyı ne yapar, eder, keser alır ve biz de vitrine diğer kelleler  arasına koyarız. Hocam çok iyi Jilet kullanır. Aramızda kalsın, benden duymuş olmayın ama Ahmet hocanın çok büyük Jilet ve Ustura kolleksiyonu var Gümüşlük’te. İçinde mavi sakal “barbe bleue”un sakal  traşında kullandığı hatta üçüncü karısını kestiği ustura olduğu da söylenir. Gerçekten! Şayan-ı tavsiyedir.
   Böyle açıklamasız ve isimsiz döküman veya resim gönderenler bilsinler ki  Ahmet hocam ya da Albüm ziyaretçileri müneccimin çırağı değiller. Fal açmaz, remil atmazlar. Onlara acıyın!  Yeni uyanan arkadaşlarımız sandıklarını karıştırdıkça bulacaklarını, eksik olmasınlar, bize paslayacakları için bu Albüm “Bitmemiş Senfoni”ye dönecektir. Bence bizden sonra bu yayını ayakta tutacak bir Editöryel heyete ihtiyaç olacaktır. Yaptığımız işte hata yapmak da var bittabi.
Netekim hocamgiller bize sitemde bulunurlar zaman zaman:
“Aga benim o sayfada olmam olmuş mu sizce? Filancayla aynı dönemde girdik okula, Polatlı’da yaptık askerliği aynı yıl, yani tertipiz biz! Ranza da O üstte yatardı vesselam. Şimdi n’oldu? O sekizinci sayfada ben onbirde. Bir kasıt yoktur umarım Amet vs.” Ahmet’i alır bir telaş.
“Musti’yi Zeki hocayla aynı sayfaya koyma Oğlum, birbirlerini çekemezler demedim mi?”
“İyi de, aşağı kaydırsam Müren’le yukarı kaydırırsam Bülent’le yan yana geliyorlardı. Para dik durdu…”
“Peki, şu resimdeki gravür suratlı kim? Bu da hoca mı?”
“Iı ıh. Onun kankası. Albert Durer!”
Site sakinleri, veli nimetlerimiz,  bilmezler ki başlangıçta elimizde olan resimlerin tasnifiyle HOCALAR sayfasına kronolojik mironolojik başladık velakin  aradan zaman geçtikçe elimize geçen çeşitli tarihlerdeki resimlerle düzen kronolojiden kriminolojiye dönmüş oldu. Sonuçta yeni gelen resimlerin kalitesine, renk ve tonajına ve dahi ölçülerine göre ilgili ilgisiz yerlere sığdırmaya başladığımızı bilmelisiniz.
Sizce bugüne kadar kaç hocamız olmuştur acaba? Visiting Proflar dahil? Tam rakamı bileniniz var mı? Elli? Yüz?  Yüz elli?  Ben diyorum ki; işte o sayıya ulaşınca, sahneye geliş sırasına göre sayfayı yeniden düzenleyeceğimize söz! Şimdi bu tertip içinde andığımız yaklaşık altmışbeş hocamız olmuş. Bana bıraksalar, bu sayfayı hocaların ve bizlerin de dahil olduğu bir mizah sergisine çeviririm, herkesin  hoş görülerine sığınarak.  Yaptığımız iş, alengirli  ama zevkle yaptığımızdan emin olunuz, severek çalıştığımızı bilesiniz. Yapıcı eleştirilere başımızın üstünde yer var diyordum ki o sırada Ahmet hocamdan bir ses:
“Müdürüm  nerdesin? Yeni resimler geldi. Umumi arzu üzerine, şöyle mi yapsak, böyle mı yapsak?”
“Hocam ben halâ yazlıktayım, İnternetim net değil, üzerine kal geldi. Ağır mı ağır ve de sağır gibiyim. Dosyalar küçükse ne alâ, yolla bana!”  
 
 
Sadık 23 Temmuz 2019 Artur Burhaniye.



[1] GIA Gümüşlük Intelligence Agency, tek rakibi THY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder