INTERNETTE
KAMPANYA VAR
Ofisde çalışıyoruz, gençlerle beraber, cebim çaldı. Nedense bu cep lafı cuk
oturmuş bu cihazlara, evet telefon benim sürekli cebimde durur, ...mu?? Aslında
sık, sık bir yerlerde unuturum. Evde araba da ofisde vs. Ama cep telefonu
tabiri bizim Türk milletinin mobil iletişim dünyasına bir katkısıdır. Helâl-ı
hoş olsun.
“Efendim?” makinada bir kadın sesi:
“Sadık Beyle mi..”
“Evet buyrun.”
“Evet buyrun.”
“Sadık Bey biz sizi SUPON iletişimden arıyoruz. Ben Melahat. Görüşmelerimiz
sizin, bizim hayrımıza olarak kayıt
altına alınacaktır..”
“Helâl olsun.”
“Bir dakikanızı alabilir miyiz efem? Siz şu anda
kullandığınız paket...”makinalı tüfek
gibi benim bilgilerimi ve faturamın bilgilerini sayıyor. Kulaklarıma
inanamıyorum, “...sabit ve mobil için şu kadar toplam aylık gideriniz var. Biz
size her ikisi için 55 tl lik 24 ay taahhütlü, Atom paketimizi sunuyoruz
dersek, ne dersiniz?” deyip ara verince daldım araya.
“Bi dakka bi dakka. Bu kadar bilgiyi nerden
biliyorsunuz?” TBF den gibi bir şey söyledi. Yani bizim bilgileri nasıl olmuşsa
olmuş, bunlara resmen vermişler veya satmışlar.
“Bak kızım bir, iki gündür bütün arkadaşlarınız aradı.
Hayır dedim.. Ben internetimden memnunum, lütfen”
“Sizi anlıyorum, O da iyi bir paket ama ayda 30 lira
kârınız olacak bu da yılda 360 taahhüt süresince 720 tl cebinizde kalacak. Bu
da bugün için aile bütcesine iyi bir katkı, değil mi?” Kafamdan bir hesap
çektim, gerçi dört işlemim çok başarılı değil ama galiba dedim kız doğru
söylüyordu.
”İstemem. Teşekkür ederim.”.
“Anladım” dedi bayan eleman telefonda. “Aslında size ilk
ay, yok, yok 2 ay para almıyoruz, demiştim değil mi? Buna da “Hayır” dediniz. Pekala vakit ayırdığınız
için teşekkür ederim. İyi günler” Hadii, bu kadar çabuk mu vaz geçecekti?
“ Pardon hanımefendi, iyi duyamadım herhalde. Şu
paketinizi bi daha anlatır mısınız?”
Biraz sonra “Kabul ediyorum “der demez Melahat beni
Ali’ye, O da Veli’ye aktardı. Her ikisi de da baştan sona bütün paketi
saydıktan sonra benden onay istediler. “Evet” derseniz kabul etmiyorlar, “onaylıyorum”
dedim. Son olarak başka bir eleman Necla,
bundan sonraki süreci hızla tekrar etti, “48 saat içinde sizden talep formunuzu alacaklar, İşleminiz başlayacak, bizi seçtiğiniz için
teşekkür ederiz. vs” Bu arada aynı
zamanda SMS ile mesaj bombardımanı başladı, şimdi şunu yapıyoruz, birazdan sizi
arayacağız, alt yapıya arkadaşlar bakacak vs diye cebime yağıyor. Onlara bile
bakmıyorum, birkaç saatte bir telefondan
karşıma başka birileri çıkıyor.. Bu
iltifat ve hürmet ve hız, göz yaşartıcı tabii. Tecrübeli bir TC Vatandaşı
olarak, içimden sonu hayırlı olsun deyu dua ediyorum.
Herşey bi hızla gelişti, iki sonra gün15 Şubat 2016
da bir eleman geldi ve sözleşmeye imza
attırdı, gitti, 18 Şubatta bir SMS geldi
” talebiniz alındı” Ortalıkta onlar değilde ben istemişim de onlar da benim
için koşuşturuyorlar gibi bir hava var. Öğleden sonra bir teknisyen yeni bir
modem getirdi benim yanımda eskisini yerinden çıkarttı ve yeniyi taktı, hattı
denedi. “Ok” dedi imza aldı ve gitti. SMS si cebime geldi.
İki gün sonra
SMS’i geldi “Internet alt yapısı
hazır hattınız açıldı, güle, güle kullanın.” diye. Pakete “Evet” dediğmden 7 gün sonra işlem tamam.
Biz de Karı koca seyrediyoruz olanları. Bir heves ile Internet’e
girdim, evet çalışıyor.
Aynı gün 20 Şubat
2016 Cumartesi, SUPON bağlantısından 3 saat sonrası eski servis sağlayıcım “TONTON” dan bir SMS
cebime düştü. “Şu tarih şu numaralı internet, 3 elde 1 cepte paketinizi sizin
isteğiniz üzerine sonlandırıyoruz. İyi günler dileriz.” Eee haklılar, ben artık “SUPON” dayım. Herşey
dahil 55 tl. Yarım saat sonrasında benim Internette bir kesinti oldu. Olabilir.
Öbürü gitti diğeri geldi belki. Jeneratör değişimi gibi. Akşam oldu durumda
düzelme yok, Modem sükût içinde...
Gece müşteri servisini arayarak 5 dakika uğraştıktan, 4
defa 2 ye bir defa da 1i tuşladıktan sonra. “Buyrun ben Umur.”
“Hay Allah razı olsun sonunda bizden biri. Benim modemden
ses çıkmıyor, halbuki bugün bağlanmış idi şimdi İnternetim yok.”
Adresleri, kimlikleri kontrol ettiler, evet deyip bir iki
hareket istedi. Telefonu devreden çıkardık, durum değişmedi. Sonuç, “Beyefendi,
sizin hatta arıza var internete bağlanamazsınız.” , dedi, harika! “Eeee, ben ne
dedim delikanlı.”
Beni başka bir Teknik arkadaşına aktardı. O da baktı, Işıkları
sordu, “4 ışıkta yeşil olacak”, bizde üçü yanıyor yeşil, yeşil, internet yazan
küllî kaput. Reset’ledik, telefon hattından
ayrıp doğrudan bağlantı yaptık, giriş prizine.
“Hakikatten sizin hattınız çalışmıyor.” Ben de artık
sinirden dalgamı geçiyorum..
“Siz de fark ettiniz mi?” Adam bize bir “Arıza var” kaydı
açtı.
“Teknik arkadaşlar gece bakarlar, sabah sizi ararlar.”
Ertesi gün sabah dokuz buçuk, çalan telefonla zıpladım.
Bir teknisyen, Orta Anadolulu olabilir. “Bey amca biz TONTON teknik ekibiyiz, şikayetinizi inceledik, Şu
adresdesiniz değil mi?” “Bir dakika, ben sözleşmeyi SUPON ile yaptım sizinle
değil..” “Her yerde altyapı hizmeti TONTON dan da ondan. Sizin oralarda
yeni fiber alt yapı hattı döşemiştk,
daha önce o sokak bakır idi. Şimdi evin içine kadar fiber oldu. Cipon yani,
anladın mı? Bu SUPON bu hatta teknik olarak, bağlanamaz, sadece TONTON net
yapar. Onun için modem çalışmaz.”
“Peki benim durumum n’olacak?”
“Senin aboneliği iptal edecekler amca. Siz bunu onlara
söyleyin.” diye bitirdi.
“Siz neden söylemiyorsunuz onlara.”
“Kime söyliyecez Baba? Biz sana dedik ya. Biz TONTON’un
elemanıyız anca ona söyleyebiliriz. Siz SUPON’a aktarırsınız.” Adamların zoraki
kibarlığı yavaş, yavaş kararmaya başladı.
“Kardeşim size bu görevi kim verdi.? Ben değil. Onlara söylemiyecek misiniz sonucu? Onlar da SUPON
tarafına aktarırlar herhalde, ben bunu nasıl anlatayım? Konu teknik.”
Sinirlendim.
“Tamam amca. Sana SUPON telefon açarsa bizim söylediğimizi söyleyiniz.”
Öğlene doğru SUPON dan bir telefon, Memnuniyet Anketi!
“Bizim elemanlarımızın davranışlarından memnun musunuz?”
diye anket yapmaya uğraşan bir kız çocuğu.
“Şaka gibisiniz. Bu durumda ne dememi beklersiniz, haydi
kardeşim, önce interneti verin sonra performansları vs nasıl idi diye sorun.”
Sorduğuna pişman oldu kız.
Akşam, sabahki teknisyenin mesajını ileteyim diye
ulaşmaya çalıştım SUPON’a, telefon numarasını arıyorsun, mavra ve reklamları
dinlyorsun, tam o sırada bir robot ses şu nolu arıza kaydınızın alındığını ve
takip edildiğini söyleyip, size iyi günler diliyor. Haydi ana menüye... Tekrar çeviriyorum,
robot hanımın seçeneklerini
değerlendirdikten sonra bir canlıya ulaştım.
“Kardeşim, ben bir arıza bildirmiştim, onun akibetini
sormak istedim.” Beraberce bir on dakika geçirdikten sonra, bir başka canlıya aktardı
beni.
“Ben Umut, nasıl yardımcı olabilirim?”
“Oğlum evde internet yok, dün akşam üzeri bağlanan
internet yarım saat sonra HES yapılmış dere gibi kurudu. Şimdi bir duvar oldu.”
dedim acıklı bir sesle. Çocuk yapması gerekenleri yaptı. Kimliği tesbit
ettikten sonra:
“Şimdi arızayı tesbit edelim.” Der demez, tepem attı.
İçimden sakin olmayı tembihledim kendime:
“Oğlum, evladım benim arızam zaten belli. Arızaya kayıt
açmamışlar mı? Oğlum İnternet yok, Modemin ışıkları yeşil, yeşil yanıyor ama
Internet sıfır, yanmıyor. İşte konu bu...”
Çocuk ağzından homurdanarak konuştu:
“Beyefendi burada normal diye kayıt düşülmüş, görünüyor.
Şu arıza tesbit etme testlerini yapalım. Telefon hattının kablosunu ayırın
ve doğrudan fişi prize takın. Değişmedi
mi?” Bir de şöyle yapalım, böyle yapalım
vs. Sonucunda modem canlanmadı. Aklıma sabah erkenden Teknisyenlerin
söylediği geldi:
“Haa bir de şey var, TONTON ekipleri bu apartmana fiber
yaptıklarını, jibon mu cipon mu ne , buraya SUPON bağlanamaz falan dediler, Ben
de ‘Hadi ordan, bağlayamayacağı yere neden sözleşme yapsın’ dedim. Size bunu söylememi
istediler, vs vs. Oğlanın sesi kısıldı:
“Başka, başka ne dediler?” Anlattım aklımda kalanları, “Evet
olabilir, Sizde tesisat tamamen fiber mi? Biliyor musunuz?”
“Valla onu ben bilemem ki.”
“Pekala, ben arızanızın kaydını yeniledim. Teknik ekipler ilgilenecektir, size de bilgi
vereceğiz. Merak etmeyin bağlantı gerçekleşmezse sizi mağdur etmeden fesh
ederiz, önce teknik ekipler baksınlar vs. ”.
Ulan şimdi desteden papazı çektik!..Ölür müsün, öldürür
müsün? Madem bağlantı yapma hakkı yok, ya da teknik olarak bağlanamıyorsanız,
benimle nasıl sözleşme yaparsınız? Alt yapıyı kontrol etmeden beni nasıl
bağlarsınız? Hay sizin yapacağınız işe! Öğleden sonra bir SMS “Arıza
bildiriminizi takip ediyoruz. Sizi haberdar edeceğiz.”
Atladım doğru buradaki SUPON bölge binasına, anlattım, anlattım inisiyatifi onlara bırakmadan, “Ben
şikayetinizi kaydettim.”dedi banko daki bayan.
“Ben” dedim “Madem siz bu hizmeti veremiyorsunuz, ben de
sözleşmemin feshini istiyorum.”
Bayan alttan alaraktan beni yatıştırmaya çalışırken,
ayrılmanın o kadar kolay olmadığını, 150 tl borç çıkacağını söyledi, sözleşmeyi
tek taraflı feshettiğimiz için. İçimden
kuduruyorum.
“Bana bu hizmeti siz veremediğiniz için bu söylediğiniz
geçerli değil. Bana interneti bağlayın başka bir şey istemiyorum” diye bağırdım.
Konuştuk durduk. Sonunda resti çektim:
“Ayrılacağım” dedim. Bu yeni durumu not ettiler, çıktım
gittim.
Ertesi gün, karımı da aldım, TONTON Net Bölgeye.
“Arkadaş biz eve karımın ismine bir İnternet paketi
istiyoruz. Bayan bize baktı sicil vs sordu soruşturdu, ekrana baktı tabii
falımız çıktı.
“Orada şimdi SUPON bağlı görülüyor. Onlar vazgeçip,
bitirmeden biz bağlanamayız” dedi. Kös kös döndük eve, kaderimize. O akşam SUPON’a
tekrar şikayetimizi ve arızanın akibetini sorduk her zamanki gibi.
Sabahleyin saat 9 da yine TONTON’dan teknik bir ekip:
“Amcabey SUPON buralarda Jipon bağlantı yapamaz. Bunu
bildirmeniz lazım, sizin SUPONculara..” diye aradı. Siz niye beni
kullanıyorsunuz, demedim artık. Birkaç saat sonra Cepten arandım, “Beyefendi
ayrılma isteğiniz teknik servisce haklı bulundu. Bizim bölge bayii ne giderek,
başvuru formunu imzalayınız. Modemi Bölgeye teslim edin. 20 sinden 27 sine
kadar, 7 günlük borcunuz çıkacak, ayrıca Sözleşmeden doğan 13,50 Tl damga
vergisi ile toplam yekun şu kadar..” Ben hemen itiraz ettim:
“Sizin veremediğiniz hizmetin 7 günlük bedeli diye bir
şey olur mu?”...
”Arkadaşlar bakarlar düzeltme olacaksa, düzeltiriz
efendim. Eğer sizdeki cihazları 10 gün içinde teslim etmezseniz onun bedelini
de gelecek faturanıza ekleriz. Tekrar görüşmek dileklerimizle hoşçakalınız.”
Bir boşluğa düşmüş gibi olduk karımla beraber, bayağı
Şubatın 15inde başlayan SUPON harekâtı, 27 Şubatta son erdirildi. Şimdi ne ile
uğraşacağız? Tabii internetle
uğraşacağız. Halâ evde internet yok.
Gittik TONTON’a bir nedamet başvurusu yaptık, Kayıt
işlemleri başladı. Bir hafta sonra
İnternet hazırdı. Sağolsunlar. Yahu ben bu TONTON’a kayıtlı değil
miydim? Hangi akıllı bana akıl verdi de 15 gündür internetsiz ve 329 tl cezalı bir duruma düştüm? Git geller ve
de yaşadığımız stress de cabası oldu?
O gece SUPON’dan bir SMS mesajı “filanca no lu arıza
bildiriminiz takip ediliyor, bir gelişme olduğu takdirde tekrar bilgi
verilecektir.” Bir başka robotik mesaj,
olaylardan bîhaber sayıp döküyor yine. Bu mesajları biri durduruncaya kadar
devam edecek.
Dun yani 6 Mart akşam üstü SUPON dan aradılar, bizim
sabit telefonu aktardıklarını, çalışıp çalışmadığını sordular, benim “biz
ayrıldık sözleşmeyi geçen hafta fesh ettik” dememi genç adam şaşkınlıkla
karşıladı. Üstelik üstünden bir haftadan
fazla süre geçmesine rağmen hala benim üstüme kayıtlı telefonu bu adrese ve
kendi faturalarına aktarmaya çalışmaları garip geldi. “Yoksa bizim abonelik
bitmedi mi?” diye şüphe düştü içime.
Ailecek şimdi bize her iki şirketten gelecek faturaları
bekliyoruz..
SON SÖZLER: On gün sonra Fatura yerine mesajla 13,50
Tl şu tarihe kadar ödeyiniz. BU bedel; hani
beni mantepsiye bastırıp, SUPON ile sözleşme imzalatmışlardı ya, onun vergi
stopajı. Çok sonra öğrendim, yaptığımız sözleşme yürürlüğe girmiş ya da
anlaşmamız bozulmuş olsun, Devlet
dediğimiz babamız hiç affetmezmiş anlaşmadan doğan stopajı o ay içinde yatırman
gerekirmiş, yoksa hacze kadar yolu varmış, tabii katlanarak. Ayrıca ödediğiniz
stopajı geri iade etmezmiş bu baba devletimiz.
Stalin’in tavuğu misali, tüylerini yoldukça daha çok yanaşırlarmış
Stalin’e...
“Aramızda bir türlü yürülüğe girmemiş sözleşmemizin stopajını
yatırmam zorunlu mu yani? Saçmalık” dedim.
“Hiçte öyle değil, kendin isteyerek imzaladın anlaşmayı.”
diye içimdeki sesle konuştum.
“İyi de siz bana hizmet veremediğiniz için zaten sözleşme
kadûk doğmuş oldu.” Bundan nasıl vergi stopajı doğardı ki. Yine bir kötü koku.
“O tarih gelsin düşünürüz olmazsa öderiz.” deyip karı
koca rahatlamış bir halde uykumuzdan olmamıştık.
İki gün sonra bir mesaj geldi, baktım:
“Bu ne yahu?... Ne borcu şimdi bu? 329,00 Tl. Ohaa..” Fatura net, diyor.
”Bu hangisine ait?”
Benim aklımdan ne
geçiyor biliyor musunuz, biz SUPON’a geçerken onlar benim adıma TONTON’dan
devir işlerini halledeceklerdi, imzaladık verdik peşin, peşin beylere, halletmişler
ama işte böyle. Paket bitmeden aradan sıyırırsan, cezayı da yersin.
Birkaç gün sonra TONTON bölge Müdürlüğüne vardığımda sıra
dışarı taşmış, herkesin elinde bir fiş, ya da bir fatura sıralarını bekliyorlar
ve bende de elime tutuşturulmuş 329 tl lik fatura. Kadıncağız baktı dinledi, ıncık cincik sorular sordu. Karı
koca gitmişiz halimize acıdı ve sonunda:
“Bir dilekçe yazın tiraz ediniz.” dedi.
Hikayeyi anlatan basit bir dilekçe yazdım. Ümidimiz yok
ama..Bankodaki kıza verdik.
“Ayrıca bu ceza bedelini SUPON neden ödemiyor?” der demez
atıldık üstüne:
“Nasıl yani?”
“Sizin bu paketinizi bozduran onlar, size böyle bir
cezanın olduğunu bildirmesi gerekmez miydi?”. Ben atıldım:
“Hee, söyleseydi
ben kesin vazgeçerdim. Tek söyledikleri;
‘Siz bize başvurunuzu yapınız biz sizin namınıza işlemlerinizi yaparız’
dediler.”
O gün eve dönmeden doğru SUPON Bölgeye. Bu sefer bizi üst
katta bir bayan görevliye yönlendirdiler, şikâyetleri alırmış, bu fedâkar
kızcağız. Önümüzde birisi var, baktık onunda şikâyeti bizimkine benziyordu.
Ümitlendik, demek yanlız değiliz. Sıramız geldi kıza bizim hikayemizi
ayrıntılarına kadar anlatıyoruz, ben ve karım boşluk kalmayacak şekilde. Araya
kızın cep telefonu girdi. Annesiymiş; akşam gelirken, çocuk bezi bitmiş,
almasını istiyor kadıncağız. Bu saatten sonra boklu çocuk bezi yıkayamazmış:
“Zaten seninkiler yetti de arttı bile. Kocana söyle.” Bu
söylediklerini biz de duyuyoruz ama etrafa falan bakıyoruz, kızcağız mahcup
olmasın diye.
Kız biraz sonra masasına döndü. Dokunsan ağlayacak, bizim
hanım kızı teselli etti bir süre. İçimden “Bizim sorun çocuk bezine kurban
gidecek gibi.” diyordum.
Tabii aklımızda TONTON’a yazdığımız ceza konusundaki dilekçe
var, derken şıngır mıngır, cebe bir mesaj birkaç gün sonra... “İtirazınız üzerine
gerekli düzeltme olan 47,25 tl düşülmüştür. Şu tarihe kadar modemi getirmenizi ve 271,75
TL ödemenizi yapmanızı rica ederiz.” Bak, bu da birşey!
Şimdi sıra SUPON’a yazdığımız “eski kayıtların kontrolu
ile TONTON’a olan paket bozma cezasını uyarmadıklarına” dair dilekçemizde.
Merak etmeyin ertesi gün cepten aradılar:
“Ben Metin Feyyaz, dilekçeniz için arıyorum,
kayıtlarınızı inceledik. Doğru ve haklısınız. Size yeni bir kampanya
önerebiliriz, elinizi cebinize atmadan, bol avantajlı vs.” alay eder gibi.
“Bizim bir internetimiz var TONTON’dan oğlum, bana yeni
bir kampanya nasıl önerirsiniz? TONTON’a ödediğimiz cezayı ödeyiniz yeter”
dedim.
“Maalesef başka da bir şey yapamıyoruz efendim.” Der demez,
sinirimden telefonu yiyecek gibi ağzımın içine soktum.
“Kapat ulan şu telefonu, sizi benin üzerime kim saldı,
bana onu söyleyin.. Alooo Alooo.” diye bağırıyordum. Her seferinde değişik kişilerle muhattap olduğunuzdan Telefondaki genç adam neden delirdiğimi muhtemelen anlayamadı. sessizce kapattı gitti. Bu tür bir düzenlemeyle size istedikleri gibi muamele edebiliyorlar, silahı kapıp gitseniz de kimi vuracağınızı bulamazsınız.
Haa, o arada SUPON ile yaptığımız ve kadük kalan sözleşmenin 13.50 tl vergi stopajının zamanı geldi.
“İşte O an geldi.” dedik,
gittik aslanlar gibi vergimizi ödedik, makbuzumuzu aldık. Devletime vergileri, gerçek olmayan trafik cezalarını ve sigortacılara sigorta primlerini ödemek bir zevkdir bizim aile için. Rahatladık bayağı...
Son olarak kıssadan hisse, her kampanyayı duyunca elinize tuzluk alıp üstüne gitmeyiniz, zira işte böyle “SUPON’a kampanyaya giderken, evdeki TONTON’dan olabilirsiniz.”
Son olarak kıssadan hisse, her kampanyayı duyunca elinize tuzluk alıp üstüne gitmeyiniz, zira işte böyle “SUPON’a kampanyaya giderken, evdeki TONTON’dan olabilirsiniz.”
Sadık Mercangöz
Not: Ayniyle vakidir. İsteyene
sms ve telefon kayıtları da ayrıca ek gönderilir…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder