14 Nisan 2023 Cuma

Ankara Asırlık Başkent

Başkentimizin süsleri
Sevgili Yurdaer Songun pişman olmadan dört beş sene kadar önce yaşadığı kenti merak ederek, başladığı sokak, alan ve çevreyi fotoğraflarla tararken, bir şeyin farkına varır.  Bu kentin aslında sanat eserleriyle biçimlendirilmeye çalışılmış olduğunu, Heykeller ve Anıtlar diye başladığı resimleme çalışmasında onların dışında, onlar kadar önemli büstler, rölyefler, vitraylar, seramik ve mozaik panolar ile diğer özgün sanat çalışmalarının da değerlendirilmesi gerekir, der ve araştırmasını genişletir.

            Dünyadaki bütün İmparatorluklar ve Devletler başkentlerini, hatta diğer kentleri de sanat eserleriyle süslerlerken, Osmanlı İmparatorluğunun payitahtı  İstanbul, Roma ve Doğu Roma medeniyetleri tarafından süslendiyse de  din anlayışımız, resim ve heykele geçit vermediğinden, şehirlerin süslenmesi camii ve sebillerden ibaret kalmıştır. 

            Ancak çağdaşlaşma yarışındaki   Cumhuriyetin  Başkenti Ankara'nın yani yaşadığınız bu kentin, Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren yeni filizlenen toplum bilincimize  övünç ve güven vermek için  900 civarında çeşitli sanat eserleriyle  süslendiğinin farkında mıydınız? Ben değildim. 

İşte bu görsel tarama ile Yeni Türkiye'yi  yalnız devrimlerle  değil aynı zamanda bu yeni anlayışı yansıtacak  çağdaş bir başkent ile taçlandırma çabası içinde olduğunu ve şehir içinde yaratılan çeşitli alan ve parklarda çeşitli sanat eserleriyle yeni toplumun yaratılmaya çalışıldığını anlıyoruz.

Son zamanlardaki reklam için alanları dolduran ibrik ve kahve fincanlarını bir tarafa bırakırsak, o zamanlar çeşitli konularda yapılan anlaşılabilir figüratif ya da nonfigüratif çalışmalarla çağdaşlığa yetişme konusunda  bir hayli yol aldığımızı söyleyebiliriz.  

Yurdaer'in başkentteki sanatsal varlıkların bir nevi envanteri olan bu çalışmasının,  sanat tarihçileri ve Akademisyenler için bir referans kitap olacağına inanıyor ve kendisini kutluyoruz.. 

  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder